AKLI SELİM HİÇ KİMSE İÇKİYİ SAVUNAMAZ

Dinimiz İslâm’a göre; haramlardan uzak durup helâller dairesinde yaşamamız emredilmiştir. İslâm; içki, kumar, zina, rüşvet, faiz, haksız yere adam öldürmek, domuz eti yemek, yalan, gıybet, iftira gibi hususları haram kılmıştır. Helâller dairesi çok geniştir. İslâm içkiyi haram kılarken su, süt, salep, çay, kahve ve enva-i çeşit meyvelerin sularını içmemizi helâl kılmıştır. Yasaklanan sadece içinde alkol bulunan içeceklerdir. Haksız kazancın kaynağı faiz haram, ticaret ise helâl kılınmıştır. Gayri meşru birliktelikler yani zina haram, evlilik ise emredilmiş ve helâl kılınmıştır. Domuz eti ile birlikte yırtıcı hayvanlarının yenilmesi haram, birçok kuş eti, kuzu, koyun, keçi gibi küçükbaş ve deve, inek gibi büyük baş hayvanlar helâl kılınmıştır.  Rüşvet haram, alın teri ile elde edilen kazanç helâl ve kutsal sayılmıştır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Yani İslâm; yararlı ve faydalı olan hiçbir şeyi haram, zararlı olanları da helâl kılmamıştır.

     İnançlar hür iradelerle tercih edilir ve ona uygun hayat yaşanır. Biz kimsenin inancına veya inançsızlığına karşı değiliz. İnsanların İslam’ı din olarak kabul etmelerini arzu etmekle birlikte baskı ve zor kullanılmasının doğru olmadığını net söylüyoruz. Elbette ki dinde zorlama yoktur. Hiçbir kimse iman etmeye güç kullanılarak zorlanamaz. Ancak inandığımız değerlere inançsızların hakaret etme hakları da yoktur. Kısacası biz Müslümanlar başkalarının inanç veya inançsızlığınıza karışmıyor; “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” diyoruz. Aynı tavrı bizim inancımıza göstermelerini en tabi bir hak olarak da herkesten bekliyoruz. Büyük bir çoğunluğu İslam dinini kabul etmiş olan milletimizin değerleri ile alay edenlere tepki göstermekte en tabii bir haktır.

     Âyet-i Kerimede “…Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide Sûresi âyet:91) buyurulmuştur. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde “İçkiden sakının. Çünkü o bütün kötülüklerin anasıdır” (Nesâi, Eşribe, 44) buyurmuştur.

      Sanki insan için çok faydalı vazgeçilmez gibi görülüp birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de içki için çırpınan yeri göğü inleten akıl, bilim ve dinden yoksun şarlatanlar vardır. Sözde bilim, sanat, spor, siyaset adamları, eğer gerçekten akıl ve bilime, sahip çıkıyorlarsa İçki’ye mesafeli olup uzak durmaları gerekir.  İçkinin insan vücuduna yaptığı tahribatı hepimiz biliyoruz. Bilimsel olarak da içkinin zararları somut bir şekilde ispat edilmiştir. Ateist, Hıristiyan, Yahudi, Müslüman birçok bilim adamı, içkinin insan vücuduna; beyinden mideye, karaciğere vb. kısacası tüm uzuvlara zarar verdiğini vurgulamışlardır. Ayrıca alkol, şişede durduğu gibi durmayıp aklı örtüp giderdiğinden istatistiklere bakıldığı zaman trafik kazalarının, ailevi geçimsizlik boşanmaların kavgaların temelinde yüzde yetmiş oranlarında etkisi olduğu bilinen gerçeklerdendir.

     Şimdi şunu sormak istiyorum: bilimsel sonuçları bilindiği halde içkiyi neden yasaklatmak için bir çabanın içinde değilsiniz de yaygınlaştırmaya çalışıyorsunuz? Bilim, Sanat, Siyaset, spor adamı geçinen bazı zavallılar hala içkiyi savunmakta, karşı olanları neredeyse çağ dışı ilan etmektedirler. Sözde bilim adamları, bilimsel olan bu hususla çelişmektedirler. Cevap verebilecek varsa tartışalım. İslam’a düşmansınız anladık ama Bilim’e değer verdiğinizi belirtmenize rağmen içkiye devam etmenizi, savunmanızı inanın anlayamadık. Yoksa sizler bir sahtekâr mısınız?

    Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Türk Tabipleri Birliği’ne yaptığı ziyaretin ardından “Kahvehaneler açık, güzel. Ama kâğıt oynamak yasak. Vatandaş kahvehaneye niye gitsin o zaman? Oysa önlem alabilirsiniz. Dersiniz ki her oyunda sıfır, yeni kâğıt açacaksınız. Bitti, bu kadar basit. Ama bu düşünülmüyor. Akıllarına bile gelmiyor” demişti.

   Balıkesir'in Marmara ilçesinde, Marmara Adalar Belediyesi hizmet binası önünde vatandaşlara hitap eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’de iktidarda 10 yıl kalmaları halinde; …bir litre rakı 140 Türk Lirası olacak” demiştir. Hakikaten şaka gibi. Ülkeyi yönetmeye talip olanların etrafımızın ateş çemberine döndüğü bir dönemde Milletin değerlerine saygı duyup daha ciddi Bilimsel, teknolojik, TeknoFest gençliğine önem verip savunma sanayiindeki başarılı çalışmaları yenileri ile taçlandırma konularına yönelmeleri, faydalı işler önermeleri, yapmaları beklenirken seviyesi çok düşük konuşmalar hakikaten milletimizin büyük bir bölümünü rencide etmektedir.

     Mevcut Anayasa’nın 58’nci maddesinde: “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” denilmektedir. Ülkeyi yönetmeye talip olanların Milletin değerlerini aşağılayıp karşı çıkmaları, Anayasa ve yasaları hiçe sayıp içkiye sahip çıkıp ucuzlatıp insanların alkolik olmalarını sağlamaya çalışacaklarını açıklamaları hakikaten anlaşılabilir bir durum değildir.  Alkolü, LGBT’yi Terör destekçilerini savunan zavallıların her birine yazıklar olsun. Allah (c.c.) bunları savunanların hiç birine iktidar yüzü göstermesin.

     Biz Müslümanlar hiç kimsenin yaşam tarzına karışmıyoruz. İsteyen istediği gibi yaşama hak ve hürriyetine sahiptir. Ancak şunu ifade etmek istiyoruz ki; bilimin, İçki gibi zararlarını ortaya koyduğu bir konuda, sözde bilime önem verdiklerini söyleyenlerin ikiyüzlü, riyakâr davranmalarını da istemiyoruz. ‘Ya olduğunuz gibi görünün, Ya da göründüğünüz gibi olun.’  diyoruz.

     Değerlerimizin farkında olup içki, kumar bütün haramlardan uzak durup bilimsel çalışmaları büyük bir aşkla yapıp, güzel Ülke Türkiye’mizin kalkınmasına vesile olacak Âsımın Nesli gençlerimizin, Dava adamlarımızın arzu ettiğimiz şekilde dünya ve ahiret kariyerine sahip örnek rol modeller olması duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.