GENÇLİĞİN GELECEĞİ-GELECEĞİN GENÇLİĞİ
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
ÖMER LÜTFİ ERSÖZ
-Milli Eğitimimiz uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri’nin belirlediği Fulbright Programı çerçevesinde şekillenip yönetilmiş bilimsel imkânlar arzu edilen şekliyle geliştirilmediği gibi gençlerimizin değerlerimizden uzaklaşması sağlanmıştır. Geçmişte ecdadımız her alanda en önde olmasına rağmen bilinçli bir geri bırakma çabası söz konusudur. Tamda Fulbright’ın olumsuzluklarından yeni yeni arınıp kurtulmakta olduğumuz bir dönemde en iyi modeli oluşturmak zorundayız. Rol Model Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Ashab-ı Suffe de verdiği eğitim, Azamiye Medresesi ve akabinde 1067 yılında kurulan Nizamiye Medresesiyle zirve yapmıştır. Milli kodlarımızda var olan bu güzel uygulamalı başarılara Osmanlı dönemindeki Enderun Eğitimi’nin zenginleştirilip günümüze her birinin güzelliklerinin uygulanmasının çok yararlı olacağını düşünüyorum. Gençliğin Geleceği-Geleceğin Gençliğini çok donanımlı bir şekilde yarınlara hazırlamak zorundayız.
Ayrıca Gazze’deki kardeşlerimizin aldığı eğitim incelenmeli aynen ülkemize de uyarlanarak uygulanmasının çok güzel ve faydalı olacağını düşünüyorum. Filistinli kardeşlerimizle yaptığım konuşmalar sonucu nasıl bir eğitim aldıklarını öğrenmeye çalıştım. Her bir Gazzeli Müslüman kardeşimizin Üniversite mezunu olmak için çalıştığını yüzde doksan altı oranında Üniversiteyi bitirdiklerini öğrendim. Üniversiteyi okuma amaçlarının; İş bulmak için değil okuduğu bölümde elde ettiği bilgilerin kendisine, ülkesine ve insanlığa fayda sağlayacak birikime sahip olmalarını hedeflediklerini belirttiler. Dini eğitimlerinin çok büyük bir bölümünü ailesi ile birlikte mahalle camiindeki görevlilerden öğrendiklerini açıkça ifade etmişlerdir. Siyonist İsrail tarafından uygulanan vahşi zulüm sonrası harabeye dönen Gazze yaşanamaz olmasına, binlerce şehit, on binlerce yaralı İki Milyonun oradan oraya sevk edildikleri sıkıntılı dönemlerde bile yediden yetmişe her birinin şikâyet etmeden Mücahitliği, yiğitliği, ölümü öldürmeleri karşısında insanlıktan nasibi olanlar İslam’ı araştırmaya yönelmektedir. Her geçen günde artmaktadır. Bu müstesna samimi Gazzeli kardeşlerimiz her birimize her alanda en güzel örnek olmuşlardır. Onların örnekliğini çok önemsiyorum.
Okullarımızdaki Anaokulundan Üniversiteye kadar Müfredat değişikliği ile her Branştaki ders kitaplarının değerlerimizle uyumlu yazılımı gerçekleştirilmesi çalışmaları özümüze uygun olarak tamamlanmalıdır. Okuldaki eğitim-öğretim dışındaki zaman diliminde; her mahallede Öğretmen, Veli, İmam, Pedagog v.b. gibi toplumun değer verdiği örnek şahsiyetlerin desteği ile Öğrencilerin zamanlarının çok iyi değerlendirildiği etkinlikler yaş gruplarına göre oluşturulmalı, Devletimiz tarafından maddi finansman oluşturulup desteklenmelidir. Maddi finansman için ise köyler hariç Şehirlerdeki Muhtarlıklar kaldırılarak onlara verilen bütçe bu bölüme aktarılırsa faydalı olur kanaatindeyim. Bir milletin ilerlemesinde Maddi ve Manevi güzelliklere sahip olmasındaki en etkili gücün Eğitim-Öğretinden geçtiği aşikârdır. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin okullarımızda Öğretmenlerimiz tarafından en iyi şekilde sahip çıkılarak, bilgili, güzel ahlâk sahibi olarak yetiştirilmeleri en büyük arzumuzdur. Ancak; ebeveynlere, Sivil Toplum Kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir. Her birimiz bugüne kadarki, maddi ve manevi yardımlarımızı artırarak, geleceğimizin teminatı gençlerimize sahip çıkmalıyız.
İslam ile bilim kesinlikle çelişmez. Ancak, müspet bilim sürekli aşama kaydedip, değişken bir özellik ortaya koyar. Bilimsel araştırmalar sonucunda, Ampirizm (deneycilik), sınama-yanılma, gözlem v.b. yöntemler ile somut olarak ispat edilmiş net bilgiler ile İslam kesinlikle çelişmez. İslam dini, Vahye tabi olmakla birlikte, aklı, tefekkürü, okuyup araştırmayı, bilimi vb. hususları vazgeçilmez olarak tanımlamıştır. Ancak, fizik, kimya, tıp vb. bilim alanlarında teori olarak ortaya atılan bilgiler kesin bilgiye dönüşmediği sürece, İslami hükümler ile bilimsel olmayan bilimselmiş gibi sunulan sonuçlar arasında çelişki varmış gibi görünen hususlar olabilir. Bu çelişki bilimin o alanda henüz doğru, somut bilgilere ulaşmadığını gösterir. İslam’ın emirleri de yasakları da insanlığa fayda sağlar. Adalet emredilmiştir. Her hak sahibine hakkı adalet ile verilir. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. İnsanlar arasındaki güven, huzur ve mutluluk ancak adalet ile sağlanır. İslam dininde; Zekât, İnfak emredilmiştir fertler arsında birbirlerine olan güveni, sosyal adaleti, kardeşliği temin eder. İçki yasaklanmıştır aklı örttüğünden ailevi geçimsizliklere, trafik kazalarına kısacası bedensel, ruhsal ve toplumsal birçok zararın oluşmasına vesile olmaktadır. İçkinin, alkolün terki sebep olduğu bütün olumsuzlukların sonlanması demektir. Hırsızlık, Zina, Yalan, Kumar, Faiz, Rüşvet v.b. yasakların her birinin de zararları sayılamayacak kadar çoktur. Değerler eğitimimiz bütün derslerle uyumlu bir şekilde verilmelidir.
Türkiye’mizde, son yıllarda, maddi ve manevi çok güzel hizmetler yapılmıştır. Özgürlüklerin önü açılmış, kardeşliğin temini için adımlar atılmış, insanlarımızın her birine değer verilmiş, Meslek Lisesi Mezunlarına uygulanan; Katsayı adaletsizliği giderilmiş, Meslek Liselerinin Orta Kısımları açılmış, Hafızlık ile ilgili engeller kaldırılmış, Kesintisiz eğitim, kesintili hale dönüştürülmüş, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler seçmeli ders olarak, Orta Okul ve Liselere konulmuş, yıllardır kanayan bir yaraya, neşter vurulup, Başörtüsü yasağı kaldırılarak, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında serbest bırakılmıştır.
Tam arzu edilen şekliyle sıkıntılarımızı aştığımız zaman, hem Ortaöğretimde, hem de Üniversiteye girişte sınavların kaldırılmasının da bir zorunluluk olduğuna inanıyorum. İlk kademe sonunda öğrencinin yetenek ve kapasitesine uygun olarak yönlendirme yapılmalı, okul başarısına göre tercihini yaparak şimdiki gibi merkezden yerleştirilmelidir. Bu konuda özel Okulların fazla puan vererek adaleti zedeleyecekleri yoğun ifade edilecek olsa da, etkin denetimle yanlış yapanların cezalandırılması ile sorunsuz bir konuma taşınabilir. Aynı müfredata tabi sınıf öğrencilerin sene içi sınavlarının bazıları merkezi yapılabilir. Okullarımızda uzun yıllar, birçok öğretmenden aldığı notları yeterli görmeyip, birkaç saatlik sınavla gencimizin okuyacağı Okulu belirlemek doğru bir tercih değildir. Diyelim ki, sınav günü, hasta olan, bir yakınını kaybeden başarılı bir gencin sıkıntılı anında başarısız olabilmesi de kaçınılmazdır. Hâlbuki Okul başarısı yılların birikimi sonucu oluştuğu için daha olumlu sonuç verir.
Asım’ın nesli gençliği yetiştirmemiz için, hem ebeveynler, hem öğretmenlerimiz, idarecilerimiz ve toplumumuzdaki bütün duyarlı kardeşlerimize çok büyük görevler düşmektedir. Atasözümüzde güzelce ifade edildiği gibi; “Ağaç yaş iken eğilir.” Bu gerçekten hareketle, çocuklarımıza, hem kendimiz, hem de okullarımızda dinimiz İslâm ile ilgili bilgileri öğretmemiz, güzel ahlâk sahibi olmaları için çalışmamız çok faydalı olacaktır. Dini ilimler ile birlikte çağın gerektirdiği şekilde müspet bilimleri de en iyi şekilde öğretmek zorundayız. Değerlerimizin merkeze alındığı çok özlü güzel bilgiler öğrettiğimiz zaman, gençlerimizin yaşamları süresince, istikametlerinin doğru ve düzgün olmasına yarayıp yön vereceğini de unutmamamız gerekmektedir. En güzel yatırım insana yapılan yatırımdır. Milli Eğitim Bakanlığımızın bedava verdiği kitaplar hiç kullanılmamakta, Okul idarelerinin Öğretmenler ile belirledikleri kaynaklardan dersler takip edilmektedir. Bedava kitap verme iptal edilmeli, ihtiyaç sahiplerine Kitap desteği yapılması daha uygundur.
Gençlerimize, milli, manevi ve ahlaki değerlerimize bağlı kalacakları, bununla beraber teknolojiden faydalanabilme imkânları da çok güzel bir şekilde sağlanmıştır. Evlâtlarımızın çok iyi eğitim almaları için uğraşmalı, dürüst, ahlâklı olarak yetiştirmeye gerçek anlamda özen göstermeliyiz. Her türlü kötülükle mücadele etmeliyiz. Alkol, Uyuşturucu, Sigara, Fuhuş v. b. olumsuzluklardan evlatlarımızı uzak tutarak sorumlu kişiler olarak aydınlık yarınlara en güzel şekilde hazırlamalıyız. Bütün yasaklar kalkmışken kıymetini bilelim ve Şikâyetçi olmayalım, çözüme odaklanalım. Gençlerimize öz güvenlerini vermeli, tarihimizin derinliklerinde kalan, birçok buluşa imza atan ecdadımız gibi, yarınlarda da çok değerli icatlara sahip olacak, güzel ahlâk sahibi Asım’ın Nesli Tekno Fest gençliğini yetiştirmek için çalışmalıyız. Arzu ettiğimiz şekilde nesilleri yetiştirmeye çalışırken, gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan, kötü tavır ve davranışlardan, eğitim ve öğretim yoluyla uzaklaştırmalıyız. Gençlerimizi sevgi, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik, ezan, bayrak ve kardeşlik duyguları ile dopdolu bir şekilde yarınlara hazırlamalıyız. Karanlığı, aydınlığın yok ettiği gibi, bizler de kötü, çirkin ve zararlı olan davranışlardan evlâtlarımızı kurtarmalıyız. Aydınlık yarınlara huzur, güven ve mutlulukla varmalıyız.
Değerlerimizin farkında, bilimsel çalışmalarını da büyük bir aşk ve muhabbetle yapıp, güzel Ülkemiz Türkiye’mizin kalkınmasına vesile olacak gençlerimizin, insanlarımızın arzu ettiğimiz sayılara ulaşması duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.