tenezzül etmedikleri insanlara, değerlere ve sembollere karşı kör bir husumet beslediler. Şerîat’a yönelik sergilenen pervasızlıkların gerisinde cehalet ve bilgisizlik hastalığı var” diyerek hakikati net bir şekilde belirtmişti. Cumhurbaşkanımızın ağzından hakikatleri duyan İslam düşmanları, kırmızı görmüş boğa misali saldırıya geçmişlerdir.
Dinin esasına taalluk eden temel prensipler, vahye dayanan bütün dinlerde aynıdır. Değişiklikler daha ziyade ibadetler ve beşerî münasebetler konusunda olup, bu değişiklikler, insan topluluklarının tekâmül etmiş olmasının bir sonucudur. İslâm dini, daha önceki peygamberlere gönderilen ve esasa taalluk eden dinî prensipler bakımından kendisine aykırı olmayan bütün hak dinleri kabul eder. İslâm dini, ilâhî dinler zincirinin son halkası olup insanlığının mânevî, ahlâkî ve içtimaî ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayan yegâne dindir. İslâm geldikten sonra başka bir din tanıyan, bir yol tutan kimsenin bu tutumu ile İslâm’a aykırı davranmış olduğu aşikârdır. Şu halde onun bu dininin ve bu yolunun İslâm dini nezdinde bir geçerliliği olamaz. Dünya ve ahiret kurtuluşu sadece ve sadece İslâm ile mümkündür.
Bu dünyaya imtihan için gönderilmiş bulunmaktayız. Yaptığımız her işten sorumlu olduğumuz gibi yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzu bilmeliyiz. İslâm’ın emrettiği bütün ibadetleri şuurlu olarak en güzel bir şekilde yaşamalıyız. İnsanın yaratılıp dünyaya gönderilmesinin ana gayesi kulluk yapması içindir. Rol model Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in örnek hayatını çok iyi bilmeli, O’nun hak, batıl mücadelesini ne pahasına olursa olsun savunmalı ve yaşamalıyız. İslam’a düşman olanlara da tepkimizi meşru dairede göstermeliyiz. Geçtiğimiz günlerde Şerîate hakaret eden kişinin tutuklanması da olumlu sevindiricim bir gelimedir. İslam’ı doğru anlayıp anlatan ve yaşayan Mü’minlerden olmamız duâsıyla sıhhat ve âfiyetler dilerim. omerlutfiersoz@gmail.com